Gülsevda'ya Ağıt
Senden kalan bir damla mutluluk değil gülüm,
Yalnızlık hep yalnızlık; yalnızlık kadar ölüm… Gözlerimi arıyor öpmek için işkence, Bu ayrılık reva mı söyle Gülsevda, sence… Hayal bu an biçare, aşk kalbinde muzdarip, Umutlar benden sürgün, ben gözlerinde garip… Gül ne olur hayaller umutlara boyansın Asırlardır uyuyan efsunlu dev uyansın. Kalmasın dinlemeyen bu içli şarkımızı, Çalıver hiç durmadan hayal şehrinin kızı. Yeter çölde su diye zehirleri sunduğun, Yeter ızdırap olup yüreğime konduğun… Yeni baştan yazılsın gençliğimin öyküsü, Gel yaralı bahtımın yedi desenli süsü! Gürlesin bulutların, damla damla gel bana, Küsüver yâd ellere, fakat sen hep gül bana. Çatlayan dudaklarım gözyaşlarına kansın, Ruhum bakışlarının ırmağında yıkansın. Gülsevda bak beyazlar belirdi saçlarımda; Aşk arayan ellerim delirdi saçlarımda… Hayalin kanda zehir, yokluğun tende ateş, Bulunur bu derdime ne emsal ne de bir eş… Yeter rüyalarımı korkuların böldüğü, Yeter gözyaşlarıma bakanların güldüğü. Bu vedanın ertesi ne demektir bilirsin, Gitme gül yüzlü canan, ayrılılar delirsin! Kolay mı ayrılığın gölgesine yaslanmak, Kolay mı sandın sevip-sevilmeden uslanmak. Çocuklar kadar narin, hüzünlü duygularım, Bitmedi senden sonra başlayan korkularım. Yaktığın ateşlerde yeter bunca yandığım, Yeter sunduğun zehri ab-ı hayat sandığım… Bu sebeple baykuşun dünyasına vurgunum; Kahır kadar asiyim, sabır kadar durgunum… Sevmedim senden sonra bu evleri, bu şehri, Durulmadı ruhumun sevgiden mahrum nehri. Bir umut aradım hep kendimden kaçmak için, Senin semalarında süzülüp uçmak için… Büyüdü mateminle her an kalbimde efkâr, Üzmedi hiçbir keder, senin üzdüğün kadar… Ateş gül, yalnızlık gül, ruhumun sancısı gül; Gül yeter ki gönlümün yedi yabancısı gül! ... _____* Her Günden Bir Güne Mektup * |
sevgiyle kal,