Rosa Maria
rosa maria,,
on iki yıl on iki gül bir demet gül bu gece kırık yüreğimin koltuk değneği olacaksın gül kökünde dallanmış on iki yıl ardından seninle ayazımda hala kalbim çarpıyor mazi geride kalıyor ve sevimliliğin çalı radyosundan sohbetler gürlerken karın en görkemli kristalleri yağarken on iki yıl ve on iki gül bir demet gül on iki burç on iki mevsim on iki şiir kalbim bir atış poligonunu ve on iki ok ve övünme kupalarına şan katıyorsun ayakta protesto ediyorum ayaktayım çok güzel uyuyordu gözlerinin şavkı bir gül bahçesinde ağlarken güneşimiz özünde aşk yaşadım seninle ve sensiz uğruna bir çok gül savurdum bahçelerde ve mezarlardaki sabrımla eğitimli simsiyah gülleri savurdum umudumun gölgeleriyle filizlen diye ebediyen tarafında olurdum ve güzel anların rehin alınmasında nasıl kırmızı halılar serdiysem yollarına on iki yıl beklediğim gibi nasıl uykularımda filizlenen güzellik zaman boyunca bahsettiğim sen ve damarlarındaki buza rağmen aşık olmuşsam darağacımı hiçbir çiy tatlandıramaz ruhum kemik yaprakları gibi rüzgarda savrulan pişmanlıklarımla melodik nota varlığımın sensizliği kendini yakması gibi rüzgar bir düzine kızıl güneş gibi iken hatıralarımla kavgalıyım kan revan yurdumun bazen enflasyonla bazen ekonomisiyle hesaplaşması gibiyim ve göz alıcı belirsizliklerin anıt korumasında çıplak elle sessizce dikenlerine dokunuyorum söyle yine açar mısın bir demet veya o iki gül mevsiminde varoluşuma gel mezarlık üstündeki dar bahçeler çiçeklenmeden nefesime ölüm meleği çökmeden gel sonsuzluk saati vuruncaya kadar gel… |