Aydede
Varlıklar, evrende, iki türlü çoğalırlar:
Bölünerek çoğalırlar, Çarpışarak çoğalırlar. Bölünerek çoğaldıklarında varlıklar, Sayıca artarlar ama her tanede azalırlar. Kestirilemez oysa ne olacağı, Çarparak çoğaldıklarında varlıklar. Bir gezegen, dünyamıza çarpınca, Ay oluşmuş, ne olay ama! Kayalar, süprüntüler dolaşmış yörüngede; Birleşmiş, birleşmişler, onlar ki; ay doğmuş böylece. Buharlaşmış kayalardan oluşurmuş o zamanlar dünyada gökküre. Heykel sanatında yeni bir yaklaşım: Buharlaşmış kayalarla anıt dikme. Dünyanın en eski diline Çevirisi bu, “katı olan herşey buharlaşıyor” sözünün. Toplumlar da, tam da böyle, Bölünerek çoğalırlar kimi zaman. Kimi zaman bölünerek, bu uğurda ölünerek. Çarpışarak çoğalırlar kimi zamansa. Nasıl bir ayın doğacağı bilinmese de, Yeni bir Ay’ın doğacağı umudu ile, Çarpışırlar, çarpışırlar onlar. “Tez, sentez, antitez” derken Marks usta (ve ondan önce Hegel Amca) Ay’a bakıyordu belki; belki yıldızlara. İnsanlar da tam da böyle, Bölerek bölünerek, Çarparak çarpışarak, Çoğalıyorlar günümüzde. Ay, Dünya’yla o gezegenin çocuğu sayılmalı belki de. Çarpışarak çoğalırlar çiftler de. Bir olurlar kimi zaman. Ve ayrılık şarkısı çalınırsa birgün, Yeni birini ararlar çarpışacak. Ay’ın engebelerinde görerek Toplumsal birliktelikleri, toplumsal çokluktalıkları, “Yedek belleğidir Ay, yaşamın” diyorum sabahladığımız bahçede. Öyle uzun düşünüyoruz ki, yitiyor o bellek bir günlüğüne. - Gün, tez ise; anti-tez mi gece; peki sentez ne? - Ayçocuk, Ayana, Aydede. Ho Çi Min Kenti, Vietnam, 7 Mart 2010 Kaynak: Gezgin, U.B. (2017). Yapıcılarla Yıkıcılar: Şiirler 2010 [Builders and Destroyers: Poetry]. |
Tebrik ediyor başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum.
Saygılarımla...