Geceler ah gecelerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ağustos ayının mehtaplı bir gecesinde ay ışıl ışıl ve ardından silik bir iz bırakıp kaymadan sanki yıldızlar göz kırpıyordu gülerek . Nedensiz huzursuz geçen bir gecenin şafağında güneş günü selamlamadan acı acı çaldı telefon. Buz gibi donuk bir sesle aldım kara haberini. Tam yedi yıl yolunu özlemle beklediğimiz sarı saçlı mavi gözlü aslan parçasının ani kalp kriziyle öldü haberinin sesiydi o ses. Henüz 48’inde, tam da hayatın başındaydı.Ülkemin yetiştirdiği çok donanımlı değerli bir kişiydi sevgili yeğenim Eyüp Selim Yıldırım Ah geceler ah Geceler, zehir zemberek soğuk gibi, İliğime kadar işleyen zalim geceler. Geceler ayaz , yok mehtabın ışıltısı. Uzun bitmez, bir türlü olmaz sabah. Beni bir değil, bin kedere kurban eden geceler. Ağrıyor, sızım sızım sızlıyor her yanım. On şiddetinde deprem oluyor sanki, Sarsılıyor dağlar sıra sıra. Altında kaldı ince cılız bedenim. Bir değil ,bin defa ölüyorum, Bir türlü sökmez şafak. Yitirdiklerim sıra dağlar gibi sıralanır ardınca, Bir kızıl nehir olur akar,damarlarımdaki kan gibi, Hüzünlü gözlerimden çağlayana dönen, İnci tanesi gibi akan gözyaşlarım ,yeşertir çöle dönen, Zümrüt yeşili gönlümün gizli vadisini yeniden. Ve bir fidan gibi yeşeririm … Tek ve özgür dallarımla salına salına. Salarım köklerimi,toprakta uyuyan sevdiklerime. Ah geceler, ah geceler. Beni bir değil bin sevdaya düşüren geceler. Kimler , kimler kuş misali konar dallarıma. Terennüm ettikçe açar gönlüm al gül gibi , Figan eden bülbüle inat. Kanar yaralarım derinden derine, Söker kokuşmuş irin, akar sel gibi. Kan revan içinde kalır yorgun bedenim. Ne çiçekle, ne de böcekle ne de boncuk boncuk gözyaşı ile, Sarılmaz ,umulmaz yaralarım. Sonra bir sağa bir de sola dönerim sabaha dek. Sen gelirsin en son yolcu, Senin musalla taşındaki son halin takılır aklıma. Bir değil bin pişmanlıklar sarar içimi yeniden. Bir masaldır yaşamak ve ürperir içim, Kalabalığı bile korkuturken masaldaki düşler, Ben kalırım çaresiz, yaşamın kıyısında öylesine. Tanrımı ararım yedi kat göğün yücesinde. Oysa bilirim ki şah damarımdan bile yakındır bana. İner semaya açılan ellerim sokarım koynuma. Sonra tırnaklarım kanatır yumuşak avuçlarımı . Hiçbir günah gizli kalmaz, derler ya. Zaman olur deve dikeninin dile gelmesi gibi, Dile gelir hasretlerim de, vefasızlığım da günahım da,sensizliğimde… Ben yine kalırım dağların yamacında çığ altında. Yaz ağustos sıcakta. Ve tam sökerken şafak almışımdır senin kara haberini 7 Ağustos 2020 Senin ansızın gidişinle yok oldu bütün evren ama acılarım kamer katmer arttı farklı senli evrende Sevgili Eyüp Selim |
Gönül telin susmasın.
Kalemin Yüreğin var olsun.
Tebrik ederim
Mekanı Cennet olsun Kıymetli can parenizin.
Selamlar,
Sevgiler.