Oyun Var
Sizin köyün dağlarını dolandım,
Türlü türlü görmediğim koyun var. Toy düğüne çağırdılar zorlandım, Çeşit çeşit bilmediğim oyun var. Ateş yakmış göğe varmış dumanı, Odun çatmış bozartıyor çimeni, Yoldan çıkmış ısmarlama imamı, Nice nice kermelenmiş boyun var. Kimi oynak, kimi toynak boynuzlu, Kimi yaşlı, kimisi genç otuzlu, Kimi mızrak kimi eli topuzlu, Türlü türlü at üstünde soyun var. Elde kasnak, tef çaldıkça döndüren, Çıldır köçek yürekleri yandıran, Fistan giyip el âlemi kandıran, Hışva gibi tım tıraklı toyun var. Yaz baharı kış ayında gözleten, Bağır açıp yürekleri közleten, Dolunayda âşıkları özleten, Yüzü benli gökyüzünde ayın var. Hukuk bilmez, hak aramaz yelini, Hoyrat akar, söz dinlemez selini, Sıka sıka incelten o belini, Köyde ağa, paşa gibi dayın var. Ayaz vurur yaralarsa solunu, Sancı girer çeviremen kolunu, Açmak için Köşkeroğlu yolunu, Eğer tutmaz, sırtı kaygan tayın var. Memik Kömekçi 24.07.2022 Kerme: Gübre, tezek,deride kalınlaşmış kir tabakası. Toynak: Hayvanların tırnağı. Çıldır köçek: Çalgı ile rakseden canlı, parlak erkek. Fistan : Entari. Tef: Zilli kasnağa geçirilmiş, kursak zarından oluşan çalgı. Hışva: İçi boşalmış pamuk kozası. Tım tıkırak: Davar ya da köpeklerin boynuna takılan çan. |
Hileleri desen budaklı, dallı,
Yüzünde gülücük, dilleri ballı,
Sayamadım nice nice hayın var.
Muhteşem eseriniz alkışladım üstat.