0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
684
Okunma
.
Hiçbir şeyi kendim bakıp göremem,
Gözüm efendimin kutlu gözüdür...
Kendim soru sorup, cevap veremem,
Sözüm efendimin kutlu sözüdür...
.
Ağam, beyim, şeyhim veya liderim,
Her ne derse derhal tasdik ederim...
Kinim, kahrım, öfkem, sevgim, kederim,
Nazım efendimin kutlu nazıdır...
.
Sadece bu beden, cisim benimdir,
Babamın koyduğu isim benimdir...
Yani, kabuk denen kısım benimdir,
Özüm efendimin kutlu özüdür...
.
“Tanrının gölgesi” benim efendim,
Onda var oldukça, ben’de tükendim...
Hiçbir yere gidip, gelemem kendim,
İzim efendimin kutlu izidir...
.
Fikrim yok bilgiye, usa dayanan,
Çıplak gerçekleri duyup, uyanan...
Zira, merak denen ocakta yanan
Közüm efendimin kutlu közüdür...
.
Engellendiğinden akla erişim,
Taklit, kopya ile benim her işim...
Ömrüme yön veren, tavrım, görüşüm,
Tezim efendimin kutlu tezidir...
.
Birliğe uzanan yoldur tuttuğum,
“İnançla” bezenen haldir tattığım...
Uğruna ben’imi kurban ettiğim,
Biz’im efendimin kutlu bizi’dir...
.
Efendi; ne ise ünvanı, adı,
Feodal toplumun normu, mutadı...
“Kaderim gereği” ağzımın tadı,
Tuzu efendimin kutlu tuzudur...
.
Lakin, insan halden hale düşer de,
Vücut bulur kulda, hayır da, şer de...
Huzura varınca ruz-i mahşerde,
Yüzü her bireyin kendi yüzüdür...
Tezi efendinin kendi tezidir...
.
Veli BOSTANCI (Ankara, 2022)