Nakşıgül
Rüya!
Girdi rüyama bir peri kızı. Simsiyah saçları, bembeyaz teninde aktı. Ela gözleri,gözlerime değdi. Kimsin sen peri,isim bahşet! Akarken ırmak gibi Elini dudağına yavaşça götürdü. Sus ,dedi. Dil, lâl olsa gönül seslendi. Kimsin sen peri,isim bahşet! Dalgalı saçlarında bembeyaz teni aktı. Nakşıgül,dedi. Bir gül düştü,alevden yalaz alarak. O zaman başladı Nakşigül olan yanım. Sesimde, Tenimde, Sinemde, Nakşigül! Ve Nakşigül gitti. Her son gibi gitti. Son bakışından arta kalan son an gibi Yetişemedim sana Yetişemedim ırmak ırmak saçlarına Gitme ! Gitme! Nakşıgül.!! Kokun kalmış misk-i amber gibi Gitme! Gitme! Nakşigül! Seni aradım düşürdüğüm alevde . Seni aradım İbrahim ateşlere atılıdığında. Alev aldım. Gitme, Gitme, Nakşıgül! Nakşigül gitti! Her son gibi gitti! Son bakışından arta kalan son an gibi Yetişemedim sana. Yetişemedim ırmak ırmak saçlarına. Bana saçlarından bir kement bırakmana da bir şey diyemedim Sustum! Ela gözlerinde beni de götürememene. Nakşigül! Gözler ki İlah’ın Gozler ki sevdiğinin son sözü Ne söyleyebilirim Nakşigül!! Nakış olan sineme aşk söz dinler mi? Dil ,lâl işte! Sustum ela gözlerinde beni de götürememene. Nakşigül! Her gece gelir dedim. Kendi kendime söz verdim. Gelmesi gerek ama yine de sana kızamadım Gezdiğin yerlerde izlerin saklı . Sen nerdesin? Varlığın nerde ? Mevsimler döndü sen hâlâ dönmedin. Nakşigül ateş! Sûra üfle bitsin!! |