Daha dün çok gençtim bendaha dünmüş gibi anılara daldım ne çabuk tükettim zamanı farkına varmadan vagonlar tıka basa doluymuş meğer yaşanmamış hayallerimle ömür denilen zaman götürüp gitti beni beklediğim hayat istasyonundan şakaydı bu hayat şakaydı geçen zaman sanki hiç geçmeyecek gibi alaylı baktık ardından ertelenen ne varsa hayata dair yelesiz bir rüzgar gibi uçup gitti önümden oysa hayatta haz vardı, sevinç vardı aşk ve heyecan vardı zamanın çevik kanatları vardı gidemedik ötesine takılıp kaldık öylesine etrafımızdaki güzellikleri görmeden yaşanmış ve yaşanmamış ne varsa çekiştiriyor bizi zihnimizden aymadık mı yoksa zaman mı savurdu bizi biz mi zamanı şimdi evrende kaybolmuş duygular birbirini kovalarcasına çığlık çığlığa daha dün çok gençtim ben koşuyordum rüzgarın yamaçlarına takılıp seviliyor seviyordum her mevsimin neşesi ayrı ayrıydı şimdi tüm mevsimler hazan rüya gibi güzel anlar daha dün gibiydi cıvıl cıvıl gençliğimiz bizi çağıran heveslerimiz varmak istediğimiz hedeflerimiz vardı nasıl bu kadar hızlı geçtik zaman köprüsünden dağlar kadar yüksek gururumuz ve yamaçlarında biriktirdiğimiz insanlığımız nereye kayboldu hayallerimiz ihmal ettiğimiz yüreğimiz nefret biriktirmeden günbegün geçen günlerimiz yaşanmamış ne varsa arar dururum oysa dün, daha çok gençtim ben Hülya Çelik |
Filim şeridi gibi gözümün önünden geçti yıllar
Duygularım tavan yaptı
Göz yaşlarım yağmur tanesi
Döküldü yanağımdan
Damla damla 😪😪