BAYRAM GELMİŞ GURBETTE
Tüm gurbetçilerimizin Bayramı mübarek olsun.
BAYRAM GELMİŞ GURBETTE Güneşin gül yüzünde hüzün saklanıyordu, Anladım ki bu sabah bayram gelmiş gurbette. Sağa sola bakındım tanıdığım kimse yok, Eş, dost, hısım, akraba yaban olmuş gurbette. Sokağın bir ucuna takılıyor gözlerim, Bizim eve hiç kimse uğramadan geçiyor. Sessizce ümüğüme tıkanıyor sözlerim, Anlamsız bakışlarım sanki zehir içiyor. Gökkuşağı bir hayat matem rengine döndü, Ruhumdaki İlkbahar yavaş yavaş solarken. Hasretliğin narında yürek tutuştu yandı, Esrimiş duygularım beynimi tırmalarken. Şeker şerbet değil ki bir yudum acı zehir, Gözlerim yaşardıkça karşımda cilvelenir. Canda meydan savaşı yalvarsam etmez tehir, Şu gurbet hançer gibi bilendikçe bilenir. Bir gariplik sezilir telefonun sesinde, Her çalışta kalbimi sızlatıyor derinden. Acep kaç yıl geçecek gurbetin sinesinde? Döner miyim hayatın en sonuncu turundan? Hele açın kapıyı şu çalan zil bizim mi? Benliğimi usulca bir heyecan kapladı. Gurbetlik kısmetim mi yoksa alın yazım mı? Hicranları ok yapıp ciğerime sapladı. Garip kalan kapımız kesik kesik çalındı, Bir kaç çocuk birleşip şeker almaya geldi. Umutlarım tükenip kara bağrım delindi. Bir bayramda umutlar daha doğmadan öldü. Ervani, yüreğinde yaralar azdı yine, İlaç fayda vermiyor boşa sürüp durmayın. Gözlerimde ki yaşlar kan olup sızdı yine, Bırakın ağlayayım nasihatte vermeyin. İhsan ŞOLA (Ervani) |