GARAM (VECD)
Sevgi uğruna düştük yollara
Aşk değildi, aşk zehirli, Bir kuytuda vecd ettik bu uğurda Kendimizden geçene kadar mastor kafa Trans halinde kalp, ekstaz hayat Durur zaman, kalktık çoktan derin uykulardan Hapsolduk kabuslara, ömrümün sonuna kadar kalmak istiyorum rüyalarda Ne içmeliyiz dünyadan bağlantımızı koparacak? Zaten ölümle sonlanacak Matem gönlümü yoklayacak Ötesine geçerken olayların, sözler anlamsızlaşacak Suskun hal, ilzam dudaklar Gurur, nam, insan bayat Mutluluğa hicran, huzura harman İlgiye aç, sevilmeye muhtaç Güzel hisler epeydir eksenimden uzak Yüreğimde ki sesleri işitecek ruhlar Vuslat hayal, derun duyar Humar yaşam zuhur eder bir bucakta Kimsenin dediğine aldanma Tinimin dehlizlerinde tarifsiz ıstırap Kaderin cezası mı her zerresine tapmak? Dermanın fermanı muhal ama sen imkansıza savaş aç Fuzuli izahat, farazi maraz Hunriz içtihat, kallavi yalan Zararı karşılamaz niyaz Cefamın vedası kalemden satırlara akar Tam unutulduğunda değerine zam Bu kadar çelişkiliyken dünya İhtilafa düşmedik, apayrı algılar İhtiyat günlerim, kararsız davranışlar Riyakarca gülmedik diye amansız acılar İmtihan süresine dayandık kayıplarla Ölü ruhlar, gözünün feri kırmızı ve yaş var Çözümsüz bulgular, döngünün ferdi hırsından talan Hasta kafa, kara kafam Uykusuz bedenler, umutsuz vaka Kuşkulu mesele, suçlusu zaman Kuruntu stresle, suskun ayyaş Şuursuz kelimeler nutuk atar Yutkundu maziyi, paketledi koydu astarına Çıkardı en az üç gram Çarşaftan tavana yükselen dumanlar Kaybın resimleri hafızada Takıntılı bir hezimetin hattında Tanrı’nın ehemmiyetinden uzak kullar Bir izbe de sızar, bir bilsen yürek nasıl sızlar? Hüzün yüklü defter yanar Hükümsüz kaldı bir sevda Tüm soru işaretlerine yok cevap Düşünüp de bulunan her şey saçma Konuşup dile getirdiğinde hafifledi mi yoksa? Kendini kandır, yalan bahar Gelmeyecek düşlediğin her an Zaten iki sene önce anladın ve vazgeçtin Neden hala devam ediyor garam? Hiç bir pahası yok şiirlerin, kalem kırıldı ve bitti rüya |