Kırk yerinden vurulmaya hazır
Mes’ûl bütün düşlerde çehren
Gözlerinden öpüp, göğsüme düşen
Bir kaç damla yağmur
Bir anda binlerce kuş var havalanan
İnce düşünceyi kovalaya dursun lisân
Telaş içinde şiir yazamazmış insan
Dur yüreğim


Sessizliğe büründüğüm bu diyar
Kül mavisi akşamları saklamakta
Uzaklaşır yürüyen kervan
Bunaltıcı havada sinek kavgası
Uzanabildiğim yerde dut bahçeleri
Ağzı lekeli çocuklar kutsanır alınlarından
Sevgi nar çiçeği rengi
Sevmekse sarhoşluk sebebi
Geç kaldığım yerde
Bu kuru canımı
Sar yüreğim


Oysa ben yedi veren lâlede
Umut biriktirmişim köküne kadar
Keşkelerimle yürümüş
Sinemin gönül çeşmelerinde su içmişim baş başa
Yitirmeyi öğrenmek de varmış
Yetinmeyi bilememek
Nasıl olsa akın akın
Duygularda yaşarmış rüzgâr kırılması
Sen, heveslerime yaslan
Yokluğun dışında her şeye
Dar yüreğim


Burası dünya
Acı, acıyı hafifletir
Toprağa sızmakta bütün ağrılar
Hasret leyli baharların koynunda
Sen, bende konuk
Sen, bende şenlik
Sen, bende ikram sofrası
Sen, bende göğe huzur süreyya
Sen, bende hâmd çağrısı
Dahası, en güzele kaçış
Yâr yüreğim



GülRa____