Sıkılıyor Şehir
Günlerin hepsi
pazar gününün kıyafetini giymişler Kaygılı ufuklar birer birer donup kalmışlar akşam çağlarında üçmaya hevessiz güvercinler yan yana oturmuşlar günbatımlarında kırık gönülleri üzerinde Şaban Camisinin asfalt çatısında kanat çırpmaya isteksiz yürekler sağa, sola sürünürler Terbiyet caddesinde çiçekçinin önünde unutulmuş nergiz kokusu taksi şöförüne el sallayıp söylüyor: "elini uzat yüreğimin duvarından, dışarı sallanan dallarına topladığın kaç sıkılma salkımına götürebilirsin beni İmamiye mezarlığına?" caddeler sıkılmışlar yaya yolları bıkmışlar taksiciler mezara taşıyorlar solgun şehrin, soğuk cesedini gökyüzüne meraksız güvercinler sıkılma namazı kılıyorlar günbatımlarında kırık seccadeleri üzerinde Şaban camisinin çatlak asflat çatısında M. Ahmedizade |