ARAFTAYIM
Katılaştı yürek gaflet içinde
Karışmayın, gece davet etsin kedere Sarıp sarmalar düşünceler beynime, sanki yağar alevler Tahmin etme, geçeriz ateşin çemberinden Tarif edemem, gezerim kaderin çevresinde Galip gelsem nefretin, hasedin engelinde Maarif edinmek emelim, lanetimiz ensemizde Rehavet denen reçete yarına amansız endişe Dönüşmek istemiyorum derken değişiyor biçem Sezdik dehşetin derinliğiyle Bezdik gerçeğin eleminden Umut ettik pislikten Muhteşem bir yanlışın eşiğinden seslenir güzellikler Dürüst bir minvalde ilerlerken saptırır dünyevi zevkler Düştük hiçliğe, matem renginde hayatımızdan uzak uhrevi düşler Kandık ve hala kanıyoruz dünya haline Külfetli bir durumun neticesinde bekleme bir mucize Zaten ayar oldum yaşamın densizliğine Karşılaştım yine silüetine rüya aleminde Tüm algım yerle bir oldu, öldü bahçemde ki güller Açmadı hiç bir çiçek Ağır bastı genzimde biriken öfkem Saklı hatıra lekesi temizlendi uzun süre önce Ben yineledim bile bile Hapsedilmekten fazlası, zerk etti zihnime Kalbimi fethedecekse bir tümce, Kelimeler türer dünden bugüne Cümleler dizilir kalemin yüceliğinde Yükümlüyüz mazinin cürmüne Üzüntülüyüz hasretin bürümesine Hükümlüyüz kasvetin hükmüne Düşmüşüz esaretin gölgesinde İnanç elimizi açtığımız gökyüzünde İman eksikliği baskındır gördüklerimizden Hâlâ dönmedik, haksızlık öldürdü sadece Hatta sönmedik, bahtımızın gözünde perde Araftayım halen, ne cehennemdeyim ne de cennette Söz verdim en ücra köşeden, güzel günlere |
Duyguların raks ettiği güzel bir eser
Bizde okuduk, kutladık ve alkıladık, yazdıran yüreği
Şiirle kal, sevgiyle kal, hoşça kal