YAŞAMAK DEDİĞİMİZ
Yaşadığımız dünya bu ise eğer
Kurtlar sofrasının hiç kalkmadığı Yaşlar süzülürken,ihanete uğradığımız Dost eli tutmayıp çelmeler yediğimiz Ve ardından ağıtlar yaktığımız Çaresiz kaldığmız Sen bilirsin deyip geçiştirdiğimiz Yaşadıkça büyür dert içinde kalbin her acıyı saklar durur Gün gelir sığmaz olur kalbin göğsüne Taşıyamaz olur bedenini artık yorulur… Duyguların ağır gelir; ezilir Bir gün açıklanmamış duygularınla köşende Teslim olursun ölüme sessizce Ardından konuşulur pervasızca Kimileri balıkçı oltalarında arar ganimeti Salaş kır kahvesinde demlenip durur Hasret akşamlarında türkülerle avunur Zor gelir gurbet geceleri Sevgiye dair ucu yanık mektuplar yazılır Yazılan şiirlerde saklanır sırlar İki kere ikinin dört etmediği bu dünyada Maziyi unutup yaşarsın ihanetleri Yaşamak dediğimiz şey buysa Yağmurlara tutun,tutunabilirsen Bekleme,sabahın güneşini unut Bir daha doğmayacak senin için artık |