KENDİME GELEMİYORUM.
Kendimi herhangi bir yere ait hissetmiyorum.
Bugünüm, yarınım yok, geçmiş ise hatıramda. Bir zamanlar acının gözyaşlarında hapsolmuştum. karanlık geceler edinmiştim kendime. Daracık bir hücrede yaşamaya tutunma çabası, Eriyip giden bir umudun sonuna varmıştım. Şehrin kalabalığı beni boğmuş, o şehirde yalnızdım. Anlatılması olanaksız bir korkunun içinde aydınlığı arıyordum. Sürünerek sefil düşüncelerden kurtulmaya çalışan bir zavallıyı andırıyordu ruhum. Ne ileriye ne geriye dönebiliyor, yerimde sayıp duruyorum. Beni, kendimden kurtarmaya çalışıyordum. Ben kaçarken, ruhum kovalıyordu araba kovalayan bir köpek gibi. Yardım bulmak için etrafıma bakındım, Oysa odamın içinde sadece bir böcek. Çekmecemin üstünde yarım bıraktığım bir kitap. Hayat dolu yaşamıma sonsuz bir özlem duyuyorum. Acizlik rolü verilmiş bana, senaryoya ayak uydurmaya çalışıyor. Bebeklikten, tekellekli sandalyeye varana kadar. Şiddetli isyanım kimseyi yerinden kıpırdatmayacaktır biliyorum, Acizler yatakhanesinde yerim ayrılmış, delilerin sofrasında kendimi görüyorum. Kulağımda yankılanan bir piyano sesi beni uyutuyor. Müzik kulağımı kamçılasa da Bethooven’ın piyanoya basan parmaklarını izliyorum. Zavallı ayaklarım, beni ayakta tutmaya çabalasa da kendime gelemiyorum. |