Üç Belâ
Huzur yok,musibetlerin biri gelir biri gider.
Sürünesice şeytan, insana daima dürter. Katım zamanı gelen teke gibi kokuyorsun. İçiyorum bütün günahım budur diyorsun. Merhametin varsa o mereti içmeye değmez. Şifası ölümdür ondan sana hayır gelmez. O katmerli bir zehir, ciğerleri çürütür. Çoban korkak olmazsa, kurt acından ölür. Neşe ile içkiyi midelerine dolduranlar. Sonra onu göz yaşı olarak boşaltırlar. Her uyuşturucu insanı beyinden vuruyor. Onun için, gümbürtüsü fazla duyulmuyor. Bunlar deniz dalgası gibi gelen felaketler. Acısız bir ölüm, herkesi aynı iştahla yer. Kokaine bel bağlayan dilberler, asıl zadeler. Daha hayatlarının baharında sönüp gittiler. Vuruyorlar durduranı,bu bir menfaat çarkı. Yakarlar yollarına çıkanı,vahamet hep aynı. Bir şey soramazsın birine,durup celâlleşiyor. Öbürü kibarcasına azı dişlerini gösteriyor. Yırtık büyük yamalık küçük,rahatsız eder. İnsan mezardan dönmez,hatadan döner. Hastaneler kabirler nasıl dile gelsin. Üfle dur,bir gün pişman olur ah vah edersin Gözler şaş,kalpler taş,bu ölümden de beter. Keçi nereden atlarsa, oğlak oradan gider Onlar için,cehennem cennettir ne fark eder. Herkes kendi çocuğunu Hz. Yusuf zanneder. İlmin aklın dost olduğu, müstakim yol var. Ya Rabbi! Sen bizi bu zilletten kurtar. Ali Kılıç Kakiz |