Kaçda Gel
Gelin size anlatayım bir kaç ayrıntıyı,
Çorak topraklar bulamazsın bir akıntıyı. Öyleleri varki ikrâm etmez bir kırıntıyı, Açsan ekmeğini Konya’ dan alda gel. Nedense köy demeye dilim varmıyor, Havasında mı , insanın karnı doymuyor, Işık yok karanlık,ay bile doğmuyor Eğer uğrarsan panasu, feneri alda gel. Kel kel tepeler kır yamaçlar, Gazel olmuş bahçeler bağlar. Kara sevdalılar sızlanır ağlar, Kaçmak istiyorsan,bohçanı alda gel. Söğütten sepet örüyorlar, hepsi çingene. Atla eşekle gidiyorlar değirmene, Yoğurt mayalamışlar kalaysız lengere. Soyarlar seni, yan yoldan kaçda gel. Evleri dört duvar sıvasız ker***ten, Korkmazsan yat, akrepten bitten, Yüzleri solmuş açlıktan hararetten, Kaşınmak istemezsen ilaçını alda gel. Geceleyin kaşın, gündüzleri tıksır, Açsanda toksanda ye ha babam kısır. El ayak olmuş kapkara nasır, Hoplar zıplar çekirgeler, oradan uçda gel. Anlattıklarım aramızda kalsın sır, Bizim bahçede olur sütlü mısır. Halı kilim yok, serdikleri yırtık hasır. Bari yatağı yorganı sırtlanda gel Ali Kılıç kakiz |