Fısıltı... Duyabilene
Bir hayalim vardı
Seninle kaybolmak Işık saçan bir samanyolunda Uzak diyarlara edilen göç misali Ruhumdan ruhuna göçecektim İki yıldızla bir ay arasında Mevsimsiz yarınlardan Bir AN çalıp Şimdiye ekleyecektim mutluluğu Takılıp eski bir uçurtmanın Yorgun kuyruğuna Sana koşacaktı ayaklarım Geçmişin geçmişliğini unutup Son bir baharla..... Sana sesleniyorum. Fısıltı diye aldanma. Oysa ne çok yakarış vardır altında kaldığın bir cümlenin enkazında. Ne çok ses varken etrafında bana sağır olan kulaklarına. Her yaratılanın kendine büyük acısı varken acından başka acı yokmuşcasına olan isyanına ve görebiliyor iken bakamadığın gönül gözü ile kendinden başka herkese kör olan sevdalandığım gözlerine.... |