BANA SORSUNLAR
Yangın nedir ateş nedir kor nedir;
Yaktığın yerleri bana sorsunlar… Neşter nedir yara nedir zor nedir; Baktığın yerleri bana sorsunlar… Kaç kere vuruldum kaç kez bilerek; Günah mı işledim sana gelerek; Bazen kaş çatarak bazen gülerek; Yıktığın yerleri bana sorsunlar… Eksildi beynimde sabır tahtası; Ben sevda çırağı gönül hastası; Sen aşkın celladı ölüm ustası; Çaktığın yerleri bana sorsunlar… Kavruldu mendilim hasret narından; Düştüm milyon kere hicran yarından; Kirpik uçlarından göz kenarından; Aktığın yerleri bana sorsunlar… İdam sehpasında son dilek gerek; ‘Vur’ deyince vurulmuyor mübarek; Yürek bahçesine zehir – zemberek; Ektiğin yerleri bana sorsunlar… Haberin olmaz mı dinden, imandan; Takvimler usandı geçen zamandan; Nedenli nedensiz hançeri kından; Çektiğin yerleri bana sorsunlar… Son duanı bensiz koyma diline; Açtığın yaralar bakmaz haline; Keder ipliğini alıp eline; Diktiğin yerleri bana sorsunlar… Ali ALTINLI – 10.05.2022 Saat: 15:15 |
Yürekten tebrikler saygılar.