Annem Gönül Yurdum
Bahara renk seninle gelir,
Seninle meyveye döner çiçekler, Sıcak, derin ve gergin duyguların karmaşasında Yeni can bulur bedenin. Kökü sende, Senden kopan Ve inen kucağına sonsuzluktan. Yağmuru bulutlardan emer gibi, Gergin göğüslerinin Ak sütüyle serpildim. Dudaklarından mutluluğu çoğaltan türküler Dökülür, henüz dünya rüyası görmemiş gözlerime, Mahmur saçlarının gölgeliginde... Güzellikten yana, iyilikten yana, ne söylense Onun önündesin, anne... İyiden iyi, güzelden güzel; Daha renklisin bütün mevsimlerden. Kışına kış, yazına yaz... Aşkın duyguların sarmalar beni, Sütbeyaz... Dağlarımı sevginin açan çiçekleri bekledi. Tabiat odam ve oyuncaklarım.. Oyunlar tanıdı beni oyuncaklardan önce, Özgür olmanın sınırlarından taşan... Çiçekler, çimenler, dallar, yapraklar, Ağaçlar tanıdı, bahçeler parklar; Arkamda ağlamalarla doldu sokaklar Hep mevsimlerin dışında bir mevsimde açtılar. Gündüzlerden gecelerden geçen aydınlığında Karmakarışık hikâyeler anlattılar: Başsız ayaksız, elsiz kulaksız, telsiz duvaksız. İnatla, sabır aralığından Yeni bir " ben" in gelişine baktılar; Ezelden önce, Ebede sırdaş, Zamanla arkadaş. Anne, Rüyalarımı kuran zemberek ellerinde. Renkler konuşur gözbebeklerinde Anne dili ile. Varlığının mavi aydınlığında büyüdüm Ilık nefesinle. Her ezgiyi sende duydu kulaklarım: " Sarardım ben sarardım" " Senin için sarardım" " Baş yastıkta göz yolda" "Her gelenden sorardım" " Oy dağlar yeşil dağlar" " Gurbette yârim ağlar" "Açtı m’ ola şu Sivas’ ın gülü yaprağı" " Çekti bizi gurbet elin suyu toprağı" Farkında olmadın sen, Tekrarladım ders ezberler gibi İlk gençlik heyecanlarımı Sözlerinden. Yeşerdin sevincimle, Üzüntümle sarardın. Renksizlik renge düşman: Düşman bize anne, derin kuyularda zindan. Gizli güneşler doğar, batar üstümüze. Nefesin çiğ tanesi serinliği... Keder tepetaklak; Sevinmez kimse kederin yenildiğine... Tertemiz bir can... Fezanın genişliğine gökler bile dar; Anne ışığı fezalar kadar. Düşer üstüme üstüme: Melekler, "yeryüzü ile yakınlığımız var," Der ve yolları anneme uğrar. Tanıktır gök, tanıktır yer: Sevginin enginligine melekler şahitlik eder. Acı ayrılıklar düştü dünyamıza, Gerekli gereksiz. Konuş benimle, rüyalarımı süsle. Suyun ateşe üstünlüğü var. Ateşin varlığı düşman; Benim annem, engin denizler kadar. Gönlün buyruğunda canım fermanına asılı. Sevginin rüzgâriyla salınır yaprağım. Şafaklarım senin ışığınla sıyrılır gurbet gecelerden. Kollayan gizli el, Korur beni merhemin kan kestiği tehlikelerden. Ve duvarlara yansımış ödünç kelebeklerden. Bunlar şöyle dursun, Beni, Gölge avına çıkanlardan bile korursun. Yarım yarım rüyalarımı bölen Ağlamalarım, Dizinde dinlenir. Can aynam, Annem; Varlığım sana yansır. Bana inciler dizen, Tek tek güllerine gül bahçesi, Fırtınalı denizlere liman Güldüğün zaman. Ağlayan bulutla yeşerir dal... Mum yandıkça ışıtir.. Zambak, menekşe, sümbül ve ıtır Hep annemin aydınlığıdır. |
Sayfanızda güzel eserlerinizden birini beğeniyle okudum yüreğine sağlık kalemin daim ilhamın bol olsun selamlarımla kalın sağlıcakla