Uçurum
Örümcek tüller uçurum kenarlarında tutunur.
Oralardadır hep tatlı meyveler. Yıldızlardan mesafesiz zamanlar içine Uzanır elim, O meyveler için. Ve hep davetkâr, dipsiz uçurumlar Yüzüme bakarlar, meyvelerini göstererek, Rengârenk, hevenk hevenk. Ürpertir ürkek yürekleri uçurum; Anne sesleriyle söylenmiş Efsanelerle dolarlar. Yine de, Ölü gözler soğuk boşluğu yoklar. Düşünce, meyvenin peşinden, Nasıl çıkılır, Derinliği ruhlarda yankılanan uçurumlardan? Günahın yakan cazibesi içinde Isınır ölümün soğukluğu, Yumuşar, erir... Sonsuzluk meleği, Gökkuşağı misali, ufukta gerinir. Bundandır... severim ölümle yüzleşmeyi... Ama ben, O, mesafesiz zamanlar içinde derinleşen Uçurum üzerinden, Kucağımda meyveler, Aşkın billur kanatlarıyla geçmekteyim.. |
Saygı ve selamlar.