SÖYLE HANGİ RENGİN TUTSAĞISISIN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Söyle sadece söyle: hangi rengin tutsağısın gönlünde yeşillenen filizden mi çaldın gözlerinin rengini? Kıymet bilmez ahvalin, koşulsuz sevdiğin bazen bir tufan öncesi nefsine yenik düştüğün… Hangi aşkın asasısın? Hangi yalnızlığın tevekkülünde saklısın? Dertop olmuş bedenini es geç önce Açlığına sarhoş bir yenilgi olma İhtimamla seni yerenlerden uzak dur Asılı kaldığın hangi nazenin rüyadır senin belini büken? Garbında ömrün sefasını süremediğin evren Başına buyruk bir rüzgârsın madem Direncine sadık kal meltemin Manen zenginsen gerisini görmeden de yaşamanın meali Elbet endamlı ruhunda saklı tevazu Varsın kılıksız olsun yalnızlığın esvabı Göğün menşei bir yıldızsan asla kayma Yerde açan bir çiçeksen hiç uğruna solma Haletiruhiyende saklı ne varsa sal gitsin Alındığın iklimlerden değilsin madem Matemin örgüsünde koru benliğini Beti benzi atanlardan da olma İçinde serpilen güllerden al rengini Rakımı uludur aşkın Manivelası hasretin Yâd ettiğin dününden kalan üç beş iz Gizine de sadık kaldığın sırları dostlarının Sır küpü ol ya da olma Serlerinden dem vur Sahibesi olduğun bedenin ve alnının teri İnzivada geçse de ömür Katıksız sevmekten vazgeçme Hicabını unut dünün Aşkın rahlesine seril nasıl ki öncende kördüğüm Kayıplarının ardından dökme yaşını Yasına sahip çıkanı çok sev Sevecen yüreklerden esen yelde soluksuz kalsan da Vazgeçme. Hüviyetin insandır Manen zengin hasret bildiğin en sevdiklerin Bir de saklı tutulası cennetin İçinden geçenleri sunduğun Rabbin Dış âlemi seyretmekten de vazgeç bir an evvel Yola koyduğun olsun ruhundaki dingin iç âlem Yoldan çıkanlara aldırış etme hani Hatta uzat elini kavra sahipsiz yüreklerini Elbet Allah rızası için yaşadığın saklıdır kayıtlarda Her şeyin senin de malikin nasıl ki O ve O’ndan gelene saygın İşte ibaresidir haysiyetinin İşte ifasıdır sessizce seven yüreğinin Gizemini tek çözen bilen yine O Kayıtsız şartsız teslim olduğun nasıl ki vuku bulan Bir ayraç bil içinde saklandığın bedeni Ve temiz tut ruhunu da gövdeni de Alnının akıyla yaşamanın meali Elbet vicdanında saklıdır Her başını yasladığında Büründüğün zenginlik yoktur kimsede Değişme sakın asaletini, dünyanın gereksiz zenginlikleri ile O ki; seni senden iyi bilen O ki kâinatın döngüsünde koruyucun Sanrılarını unuttuğun o zengin iç âlem Kasvetin örtüsünü savur uzağa Düşmeden de dünyada saklı herhangi bir tuzağa Sabrınla şükrünle aidiyet duygunun tefsiri Sensin seni sende kılan bu aşkın öncüsü Özlemin dinecektir anbean yaklaştıkça Rabbine Ayrı düştüğün dünyanın gizil kuvveti Sandığında saklıdır rahmet Sanmadığını da unut gitsin bir an evvel Uyruğu aşkın salındığın şu âlem Semada saklı varlığı bilinmezin En çok da şerh düşülesi iki âlemde de aziz olmalı insan Elbet hâkimiyeti emsalsiz maneviyatın… |