Birazcık Daha
Önün sıra gölgeler.
Soluğundan gayrı ne kaldı bahçelerde, Nerede o şenlik? Ölü bir karga yası gibisin artık dar sokaklarda. Ey Matoba! Sen misin ayın ninnilerini son bilen? Nerede o ılık sesin çocuğu? "Nee! Mou sukoshi dake!.." diye diye İnliyor artık kırık dalları ağaçlarının... Yaprakları kök salmış eski bir bit yeniği gibisin aynalarda Kelimesi dahi seslenilmiyor niyazı mı kalmış öykülerinin... Ey kahr-ı perişan yosma! Seni de unuttu bak bu kuru dudaklar. Nerede eski de olsa o Tian? Gözlerindeki son damlayı arayan Kokusuna razı bulutlar ardında... Kayıp kentlerinin esrarlı harabeleri ve sen! Sade kemiği kalmış bir tengu lahdi gibi Darmadağınık oldun! Kanatların bari kalsa... Ey ardı sıra çağıran son ookami Zannen dakara... Seni de unutacak bu soğuk yıldızlar. |