Çiçeklerin Dili
Öyle hassas, duygulu; öyle zarif milletiz;
Çiçekle dertleşiriz, bir lisan-ı hal ile; Mahcubiyet duvarı aşılmayan hallerde; Yürekler halleşirler bir Buket sinyal ile. Gül ile sembol olur Habibullah Muhammet; Ruhsar-ı al olana edilir gül’le davet; Dikeni olsa bile, sanki Reyhan-ı cennet; Aşk ateşinde bülbül çığrışır cevval ile. Yarin yüzü, dudağı boynu bükük bir lale; Zümrütten bir taç ile aşığı kor ne hale; Güneş, yıldız, ay gibi nur huzmesi mahalle; Sevgili seyran eder, hint ipekli şal ile. Bir tegafül celladı, zülfü karma karışık; Aşığına bakmayıp, cevr etmeye alışık; Sümbül gibi simsiyah, birbirine dolaşık; Kakülüne bağlanan, yok olur zeval ile. Sarı, beyaz çiçekli doğanın yasemini;¡ İlham eder aşığa bir afetin tenini; Doğarken ağlanılan dünya cehennemini; Sinesi cennet etmiş, nurlu bir zülal ile. Kısa boylu menekşe, misk-i amber kokulu; Sevdayı anlatmanın duygu yüklü okulu; Bezm-i ezel mülkünden yüreğiyle tapulu; Anlayamaz müneccim efsun ile fal ile. Yürüyüşü, endamı servi olan güzelin; Bakışıyla can yakıp, derde salan güzelin; Gamzesindeki beni gönül çalan güzelin; Göğsündeki karanfil tomurcuk meyyal ile. Osman Bölükbaşı Dara |
Kaleminize sağlık.
Nice şiirlere.
Esen kalın.
Saygılarımla.