ELLERİNKimi, ince bele, gül endâma vurulmuş, Kiminin gönlü sırma saçlara takılmış, Zeytin gözlere, kiraz dudaklara ne ağıtlar yakılmış... Bir tanem, güzelim, Gül dudaklım, saçları gül ibrişimlim, Gözleri menevişlim, Bahar güneşinde açmış papatya yüreklim Ben, böyle sıcak,böyle kar gibi beyaz, Böyle sevgi dolu bir yürek görmemişim. Sevmeden edememişim. Ama ben, hiç birinden değil, Vurgunu ellerinden yemişim. Ellerini, okşamaya kıyamadığım, Ellerin, sevmelere doyamadığım... Avcunu, parmaklarını öperim teker teker, Hepsinin ayrıdır tadı, ’Sevmek’, olmalı herhalde bunun adı... Ben, en çok ellerine vurgunum doğrusu; Ellerin; yanmış yüreğime akan serin su, Ve avcumda bir kadife dokusu, Ellerin; gül kokusu, yasemin kokusu, karanfil kokusu.... Yavru kumrular gibidir ellerin, elime konduğunda Ellerinde bir yürek çarpar, duyarım; Can verir ellerime... Çekinirim öperken, sanırım ürküp kaçacak, Ellerin narin, ellerin yumuşak, ellerin sıcak... Korkarım bir gün, aklımı başımdan alacak, Ellerin Sebebim olacak... Ünal Beşkese |
Gibi ürkek olsa da dili zem salçana çabuk doyulur
Güzel bir şiirdi üstat hoşça kalın