NASIR TUTMUŞ SİNSİ KALPLER!
Meğer rengarenkmiş er kişi,
Çıkarına dokun gör seyrini, Nisan yağmuru da paklamaz, Nasır tutmuş sinsi kalpler! Gülen gözler, sahte diller, Bala banmış süslü sözler, Dansöz olmuş arsız yüzler, Nasır tutmuş sinsi kalpler! Terazinin şirazesi paslı, Köprünün ayakları yaşlı, Sırat yolu billah puslu, Nasır tutmuş sinsi kalpler! Feryat eder olmuş benlik, İnsanoğlu evlere şenlik, Adem olmak ne de zormuş, Nasır tutmuş sinsi kalpler! İbrahim KOVAR 10.04.2022 İnsanoğlu geçen yıllar itibariyle yaş aldıkça olgunlaşır. Özenti, abartı ve gösterişten uzaklaşır. Sadelik safında yerini alır. Günümüzde sade hayat tarzını seçmek zayıflık olarak görünmekte.Güncel hayat İlla medyatik ve sosyal olmayı gerektiriyor. Aslında sadelikte hayat vardır. İnsanlar ölmeden, hastalanmadan veya gücü elinden gittiğinde değil güç elindeyken her bir fertle kendisinin eşit olduğunu idrak edebildiği kadar insandır. Makam, mevki için süslü yaşantısından; yalakalık, tavır, hal ve hareketlerinden, kişiliğinden taviz vermeden, sinsi oyunlar, menfaat yarışı ve özellikle desinlere gösteriş yapmak..........insanoğluna yakışmaz. Üstünlük, makam, mevki, şan, şöhret hepsi süs hepsi geçici. Üstünlük aslında edep eşliğinde pişmekle olur, olgunluğun çizdiği yolda tecrübe ile olur. Acizane bu zamanda bizlerdeki üst perde konuşmaları, ego ve çıkar hırsı ve de kendini beğenmişlik hastalığına kendimce kısacık da olsa değinmek istedim. Selam, saygı ve hürmetlerimi sunarım. |
tebriklerimle