Mücbir ayrılıklarYüzünde eski püskü bir zaman Alnına dolmuş aritmetik çizgisi Kırılmış genleşmiş avurtların Soluklandın biliyorum Yar geçişlerinde/ Yüreğinde kuş uykusu Ellerin güçsüz püskül Sene dönse yıl çapkın Ceviz kabukları çoktan gübre Elimle beslediğim oğlaklar anne Çılgın düzlem gölgeleri… Ne zaman biri kayıp gitse Gözlerimin elası çıkıyor Sesimde yırtılır perdesiz Ne zaman kapıya duracak Sevdalım sevdiklerim Okşanan ellerin nidasına Ne zaman konacak Bir öpücük Islak Puslu… Ve ayaklarım! Daha ne kadar kaldırır bu demi Solgun günlerimin ahları/ Buruşuk bir perdeydi oysa Gizli kalp odacıklarımı saklayan Buruşmuş bir mendil gibi ağıtım Mecburdu ayrılıklar Mücbir sebeplerden Sen aileni seçtin Ben yalnızlıklarımı İpe sapa gelmez Bahane çöplerinde Gezindim… Elime geçen Koca bir yalan Yalan olmadan önce buralar Adını karalar yüzüne vuralar Hangi ara Düşman oldu Bu adamlar… |