Kaldır Başını

kaldır başını
daya elini alnına,
gözlerin korkusuz dolaşsın semada
ellerin ellerimde,
kokun tenimde,
yalnızım bir başıma dağ zirvelerinde...
sen düşerken yalnızlığıma,
yürürüm kalu beladan zamanlara...

adım adım takipte kader,
yazmış kara yazılar haneme
sen aklıma düşen de
ben yürürüm bir başıma
kurduğum dünyanın meşgalesinde,
cesur kararlı,
geleceğime çadır kurarım
düşlerimin ülkesinde...

sen aklıma düşende,
bağbozumu zamanı yaşarım kendimde...
ilkbahar mevsimi çiçek açtırırken
kekik kokulu dağların tepesinde
bahçemde lale,sümbül,nergis boy verir mart güneşine,
zambak sırrım gibi büyür ortalıkta,
hayran hayran turuncu açmış çiçeklerin hayalini kurarım baharın ilk ayına...

ne güzel bir mevsim
her yeni güne güneş açtırır
içmeden sarhoş olmuş ruhumda bahar,
kırmızı lale ve sarı papatya tarlasında
gelincik eksikliğini farketmeden...
eteklerini topladığım çiçekli entarim
rüzgara açılır
yamaçtan aşağı sekerken ...
çıplak ayaklarıma batar devedikeni...

bilir misin
burnunun direğini sızlatan çiçek kokularını,
görür müsün
renk renk açan dağ çiçeklerini ,
doğa uyanır alacalı yeşerir ,
kirazlar çiçeklenir
renkleriyle bahar iner bahçelerine
memleketimin
börtü böcek uyanırken
güneşin mahmurluğunda yağmur iz bırakır etrafa...
*
kaparsın gözlerini
tanıdık hayallere umut bağlamadan
zaman su gibi akıp geçer...
bir bakmışsın ki,
tek başına yürürsün kolay olmayan yokuşlarda...
emin adımlarla masmavi gökyüzünde
beyaz buluta gömülerek seyrüseferdesin hayallerinin son yolculuğunda...

12 Mart 2019 Almanya/Hayriye Aygül