Acımak acınmak getirir
yaşamanın önündeki en büyük engel acıma duygusu mu
birinin azıcık engeli vardı yolda sokakta herkes ona engelini hatırlatırdı hem de en acımasızca o susardı cevap veremezdi hatırlatanları dövemezdi yıllar geçti engeliyle yaşamayı öğrendi fakat içindeki kırgınlık geçmedi kendisi her konuşmasında insanlarla tanışmasında acılarından bahsederdi lakin kimsenin kendisine acımasını istemezdi hem yardım ve anlayış en çok da sevgi bekler yardım etmek isteyene de bana sakat muamelesi yapma derdi hassastı kırılgandı alıngandı hassas ve kırılganlardan haz etmezdi ne kadar hassassın derdi başkasının alınganlığı en tahammül edemediği idi karşısındakilere alınabileceği şeyler söylerdi inceden aa acaba beni mi kastediyor sorusunu uyandıran laf sokmaları pek severdi yaşamanın önündeki en büyük engel acıma duygusu mu kişi kendisine acır önce sonra başkalarına acır acımak yüceltilir acımayan alçaktır birine acıma öğretilir birine acımasızlık çok acıyanlar acımasızların elinde örselenir acınacak hallerini gizler kendisini hep mutluymuş derdi yokmuş gibi gösterir günün birinde acımak acınmak getirir düşer kaldıranı olmaz feryat eder kimse duymaz yardım edeni bulunmaz sessizce mum gibi bir köşede erir annem derdi kızım çok acıma acımak acınmak getirir bir kadın bir kadına acır zavallıcık der bir gün acıdığı kadının kocasıyla yakınlaştığını öğrenir kocası ona acımaz acıdığı kadın ona acımaz en yakın bildikleri ona acımaz bütün dünya onu terk etmiş gibidir yıllardır diğeri için gözyaşı dökenler acımasızlıkla ödüllendirilmiştir gözyaşı dökülenler ona ne bir teşekkür etmiştir ne de memnun edilmiştir merhametsize merhamet kendimize merhametsizliktir en yakınlarına acımasız olanlardır en fazla yabancılara merhamet duyan dıştan bakıldığında ne mükemmel birisi görsen ne iyi kalpli dersin ailesine sevgi cimrisidir esef edersin yıllarca bir ömür boyunca hep acırdı üzülürdü ağlardı ağladıkları üzüldükleri ona inanmazdı güvenmezdi olsun iyilik yap denize at anlamayan anlamasın diyebilirler merhamet bilmeyene giderse şefkat anlaşılmazsa kişi aslında kendisini sabote eder iyilik karşılık beklemez evet doğrudur Allah için yapılır yoksa riyakarlık olur fakat sürekli bir kişi baş oyuncu diğerleri figüransa ilgi bana sevgi bana şefkat bana diyorsa en çok seven benim en iyi benim en yardımsever benim diye inanıyorsa ve herkesi buna inandırıyorsa iyiliği beklentiyle yapıyorsa neye yarar içi başka dışı başkaysa acımak kime acımıyor ki sana iyiliği bile şartlı sevgisi koşullu duyguları ahtapot gibi yüz kollu baktığımda gördüğüm duyduğumda dinlediğim içime yerleştirip adeta bütünleştiğim hep odakta aynı isim her mekanda her toplulukta aynı resim ben ben olmaktan çıktıysam bitiyorsa nefesim artık kısılmışsa sesim yok olur kuvvetim tükenir yaşama gücüm hevesim yaşamanın önündeki en büyük engel acıma duygusu mu bu duyguyu kullanır dilenciler bu duyguya oynar tüm aktörler oyuncular belki de hiç çıkmazdı acıyanlar olmasaydı bunca katliam acı barut kokan kan kokan savaşlar bir canlıyı öldürüp yiyebilen acır mı insan için et yemek zevklidir lezzetlidir sırada bekleyen koyun için ise bu bir mezalimdir kurunun yanında yaş da yanıyor suçlu ve suçsuz aynı cezanın muhatabı aynı şekilde yargılanıyor bazıları gerçek mahkemeyi bir tek bu dünyada sanıyor pek çok dava mahkemeyi kübraya kalıyor acımak mı acımamak mı acınacak hale düşmek mi serin durmak mı bir doktor yahut hemşirenin acıma lüksü olabilir mi hasta yardım bekliyor gözyaşına boğulan doktor hastasını ameliyat edip kurtarabilir mi kalbi durana kalp masajı yapıp hayata döndürebilir mi acıma kendine acıma dilenciye acıma acımasıza acıma egoiste acıma vurdum duymaza acıma düzelir bir gün zannedip şiddet uygulayana acımaları gerekeni cezalandırıyorlar hakkını savunamayanı yargılıyorlar zalimi alçağı can yakanı alkışlıyorlar mükafatlandırıyorlar öyle mazlumlar var ki herkesin gözünde rezildir hakirdir hor ve aşağılıktır öyle zalimler de vardır ki halkın gözünde kanatsız melek gibi adeta kutsal bir varlıktır öyleyse gerçek nedir gerçek bilinmezliğin içindekidir ağlamaktan gözü şişen neyi halletmiştir hangi sorunu çözebilmiş kimin gözüne girmiştir acıyıp durmak ve ağlamak marifet midir yaşamanın önündeki en büyük engel yoksa merhamet midir eyleme geçemeyen üzülmeye mahkumdur gözyaşı bitmeyen denizdeki kum mudur gözlerin sileceği yok önünü iyi göremez ağlayıp durur kendisini tüketir sonuçta ağlamaktan bitap düşer yorulur acımak yaşamayı durduran kanı donduran canı alan duygu gecenin ilerleyen vaktinde kaçar uyku parmaklar uyuşur beyin ağırlaşır bir beden kaç bedenin hayat yükünün ağırlığını zayıf bedeninde taşır yalnızca beden midir bunca ağırlığın yükünü yüklenen ruh kıvrandıkça acı yayılır tüm varlığa hemen acımaktan vazgeç aklını topla başına sen acınacak hale düşersin kimse bakmaz gözyaşına acımak acınacak hale gelmektir gülhan çeliktaş |
Emeğine yüreğine sağlık
_______________________________Saygılar