Hoşça kal!Hoşça kal!! Paslı kepenkler inerken gecenin üstüne... Bir ıssız sokak kalır.. Gökte ay.. Caddede ben.. Birde meyhaneci Yusuf.. Hazır gitmişken akşamcılar.. Düşman çatlatır mendebur.. Çilingir ortası bir yorgunluk ohhhu.. Bir bıyık altı gülümseme.. Birde fıldır fıldır cama dönük gözleri... " Şimdi Ahmet Kaya zamanı... Kum gibi be..kum gibi.. Vurur yumruğu..bir bacağı arızalı masaya.. Yeşil soğanı kuyruğundan yakalar .. Seyrek dişleri arasında acı çektirir şimdi.. Varıp gitmeli Yusuf’a.. Sabaha da bir şey kalmadı desemmmm.. Şafağı sarhoş etmeli Yusuf.. Getirmeyen..ufku.. Düdüğü sağır vapuru.. Sal yağmuru üstüne vuslatın.. İnadına Yusuf..inadına.. Göl kenarı düşle Yusuf.. Kaybolan yılların.. Gelmeyen baharın yüzü suyu hürmetine.. Çocukların gelir göz diplerine.. Acıtır biliyorum.. Sal göz yaşlarını..gamzenden.. Yanağından kadehine damlasın.. El koynunda şimdi sevdan.. Hayalin...geçmişin.. Savur Yusuf..bin küfür bir para.. Yıkma kaşını kasketin altından .. Saklama hüznünü Yusuf.. Saldır şimdi ..Öfkenin üstüne.. Sık yumruğunu Yusuf.. Kaldır başını..yum gözünü.. Gelmişine..geçmisine.. Şimdi , müjganı ıslatma vakti Yalnız değilsin.. Bir hüzzam eşliğinde .. Gün doğmakta..serin bir seher eşliğinde.. Salkım söğüt..altından .. Ağır ağır Volta zamanı Yusuf.. Geceye sessizlik, yüreğe ateş düştü.. Hoşça kal Yusuf...hoşça kal.. H. Işık. 18/3/22 |