GEL YANAŞ YANIMA BEYHUDEM………………………………………. Bir cümle söyledim, aldın mı derinlemesine? Saygısı heba olmuş, Sevgisi, çabalı meyvesiz.. Gerisi ahlak bozuntusu, birikimlerin son serisi, Velhasıl kelam oyuncaklar da düzenbaz duruşta.. Kımıldamazlar saatler boyunca gel-gitler yellemesine. Umumi bir istek doğuyor her duruşuna ama mahiyetsiz.. Gel yanaş yanıma. Yeter! Sızlanma boyut boyut. Uzanımsal boyuttayım akşamın erken vaktinde, Nafakasız bu duruşum ham, yazık gölgesiz.. Ey fırsat! Sen kaç bin yıllıksın? Ekinimi şimdi bozuyorlar. Sen ey Dicle’nin suyu! Akışını kaybettin, kullananlar meymenetsiz.. Ufalmış boyları, Kiloları fazla yine de kısa kalıyorlar. Akşamın şu geç vaktinde koca güneşin ihtişamıyla, Kendisine bahşettiği gölgesi kısa kalmış beyhudenin, Ne olur yanıma yanaşmanın bir farkı olsun. Koca şehirde ben gölgesizsem senin sayende. Biçareliğim baskın geliyor “eyvallahlar”a… Sen seslenebilir misin masum yanım Fırat’a? Sen çatabilir misin çalkantılı yanım Dicle’ye? Ve sen arbedeler için sıyrılabilir misin fakir yanım? “Olsunlar” sende de köşe taşlarımı aşıp duvar oluyor mu? “Olsunlar” sende de “Neyim eksik”leri oynayıp sitem oluyor mu? Çırpınışlar aç midemi sürüklese de acı kramplara, Kaçışlarım daha bir kapatıyorsa kalbimi insanlara, Sen yanaş yanıma güven gelsin bana tazem, Yanımda kal ki hasretime yanmasın amcam, teyzem …………………………………………………………………. Teyyar DUMLU |