A H - Ş U - K A R A
Bazı kelimeler bazı milletlerin; kaderine, örfüne, ahlâkına, pratik konuşma diline ve sosyal yaşamına o kadar çok yansır ki, adeta o kelime ile o kelimeyi kullanan toplum, bir bütünlük içinde ve birbirlerinden ayrılmaz bir birlik oluştururlar. Buna bir misal vermek gerekirse beyazın zıttı olan, “KARA” kelimesi ile Türk toplumu, işte böyle ilginç bir beraberlik ve kaynaşma meydana getirerek, bu kelime ile sarmaş dolaş olmuş ve bir “birlik ve bütünlük..” meydana getirmiştir.
Bu beraberlik; “çileden mi, kederden mi, zevkten mi..?” bilinmez. Ancak, kişiye göre farklı versiyonlar olarak yurdumun insanına farklı-farklı göz kırpar. Ben de, bu KARA kelimesinin bir kısmını; aşağıdaki şiirdeki, yazılış şekli ile getirmeğe çalıştım... Ne dersiniz? Siz de bana katılır mısınız? Yoksa, yoksa siz daha farklı mı düşünürsünüz?... A H!.. Ş U, K A R A… ŞİİR NO: 122 * 26-12-2008 Her yerde kar var, her yer gömülmüş KAR’A, Etraf bembeyaz, görünmüyor hiç KARA; Yerler, buz kesmiş; dondurucu bir soğuk, Yakacak satanın cep, geçiyor KÂR’A... Mavi önlüğün bile, geçmişi KARA, Zil çalınca, bahçe olurdu kap-KARA; Annelerin giydikleri, çarşaf KARA, Ak hiç yok, zaten gelen haberler KARA... Sırtı da çıplak, Güneş’te yanmış KARA, Güneş batınca, evlerin içi KARA; Bazı çocuk da kader, doğuştan KARA, İslâm, zincire vurulmuş, bahtı KARA… Türkiye’de doğmuş, başkenti AN-KARA, İşi yok, işsiz. Ailesi fu-KARA; Çevresine olmuş, her zaman mas-KARA, Asaletiyse, onda döner.. va-KARA... 26-12 -2008/SAAT:02:55/Konak-İZMİR. Mürsel Münevveroğlu ([email protected]) |