Yok Oluşun Tanımı BuŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Daha önce yazılar bölümüne eklemiş olduğum yazımın şiirselleştirilmiş halidir.
Üç yıllık koskoca bir maziydi silip attığın.
Ve ben; “Yoksun içimde artık, sevemiyorum” dediğin yere gömdüm yüreğimi. İşte bu yüzden kardelenlerin dik başlı olamaması ve başını eğmeleri her daim. Dalgasını yitirmiş olması bundan ve donuk kalması tebessümlerimin. Hangi mevsimin çiçeğiydin sen? Her bahara taze aşklar sıkıştırdın, eskisinden bağımsız. Sevmek mi sana adanmıştı, yoksa sen miydin kısacık sevgilere adanan anlayamadım. Adını bahar koymuştum oysa, onun kadar çabuk geçeceğini bilemeden. Yine yanılmadım. Yenik askerler gibi mahzun oluşum ve idam sehpasındaymışçasına bitkin bakışım, bundan işte. Kanatsız kuşlar misali, göğe her bakışımda bulutlar yüklenişim… Ve yanaklarımın tuzlu oluşu bundan, birde hep bir kenarının ıslak oluşu dudaklarımın… Avuçlarımın arasından kayışın geliyor aklıma, ne çok sevmiştim oysa. Hani “hep sevilmenin zirvesindeyim sende” derdin. Hata mı ettim? “Bir gün gidersem”le başlayan cümlelerin vardı, “bulamam böylesini” derdin hep. Yoksa buldun mu? Ben hiç değişmedim. Sen neden vazgeçtin? Sevemiyorum… Yankılanır hala kulaklarımda. Ne demek bu? Sevememek yani. Hiç zorlamadım ki. Ne gerektiyse onu yaptım ben, gidişine bile ses çıkarmadım. Ellerimle kurduğum “kibrit kutumuzu” matemden uzak tutum hep. Gözlerine bakarken sorgulamadım hiç ve ellerine her dokunuşum bakir bir samimiyetteydi. Gücenmedim bir kere bile. Gidişine lanetler etmedim. Kötü dileklerim olmadı ardından, kabullenirken, suskun kalışım bundan işte. Yağmurlara eşlik edişi gözlerimin ve her rüzgarla birlikte deli boran oluşum bundan. Uçurtmalara kanat olup, seni arama isteğimi bastırışım, her gün doğumunda uykusuz kalışıma isyanım bundan. Almaya o kadar alıştı ki bencil yanın, daha fazlasını istedin. Kendi ellerimle besledim aç yanını. Hani zirvenin daha üstü olmazdı ya, bilemedin. Haklısın, hiç suçun yok, onu da ben üstlendim, Hatanın başıydı köleleşmek. Vermek kadar almak da gerekti, isteyemedim. Hızını kestim artık, biliyorum sen en karanlık gecelerimin parlayan yıldızıydın. Ama bil ki; acı veren gidişinin ardından; K A Y D I N… |