Masal
Yaban gözler sununca, güzelliğin rengini;
Unutturmuş yemini, çelmiş yine aklını… İki sevda arası, yüreğinin cengini; Dile gelmiş satırlar, ele vermiş saklını… Karanlık sularında gizlice yelken açıp; Kahrolası saltanat sürmüş yine geceler… Bir haram bahçesine, dünden gönüllü kaçıp; Gülün yasak aşkına tâlip olmuş heceler… Öyle bir çiçekmiş ki, hem şirinmiş, hem özel; Görmemiş böylesini uzun zamandan beri… Öyle bir ân imiş ki, hem ebedmiş, hem ezel; Ne ömürler yaktırmış, ateşiyle o peri… Hayatın pusulası, yönlerini şaşırmış; İhtiyarken genç olmuş, genç yaşında ihtiyar… Kuruyup unutulan, nehirleri taşırmış; Can çekişen gönlünü, kılmış yine bahtiyar… Ben bir söyledim amma, varın sizler bin katın; Dolaşsın dilden dile, destan olsun bu misal… Söndürün ışıkları, tatlı düşlerle yatın; Anlattıkça bitmez ki, daha sürer bu masal… 11 Ağustos 2008; 10:48 |