YORGUN GECELERİN, TANIĞIYIM BEN
Kaç seven ağlıyor, kaç seven üzgün
Yorgun gecelerin, tanığıyım ben Hasretle örülmüş, senin de yazgın Böyle bir sevdanın, sanığıyım ben Terk edilen günün, tam ertesin de Mechul bir geminin, güvertesinde Karanlığı yırtan, isyan sesin de Sessiz çığlıkların, konuğuyum ben Hep böyle değil mi, ebet ve ezel Sevda yarası da, insana özel Bazen uzun hava, bazen de gazel Türkülerin bile, yanığıyım ben Mutluluk değil mi, sevmekte gaye Meclup olmuş deyi, almışım paye Gelecek yar diye, yaptım kinaye Atakların bile, paniğiyim ben Uzun gecelerin, dert yumağısın Sırtım yasladığım, gönül dağısın Bir gün saramayan, yara bağısın Hüzün diyarının, konağıyım ben Yüksekçe kayaya, çıktım oturdum Derdim heceler de, dile getirdim Ne hale geldim bak, aklım yitirdim Bir kara sevdanın, bunağıyım ben Öldürmez mi figan, şeyda bülbülü Seven ördek, terk eder mi, hiç gölü Lüzumsuz bıraktım, bir demet gülü Sevgi ve çiçeğin, sunağıyım ben Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI BUNAK : Hatırlama yetisini kaybeden, düşünemeyen SUNAK : İnancı gereği, ölen sevdiklerine,Para ve değerli şeyşer bırakılan, mezarı yakınındaki oyuk bir taş. FİGAN: Feryat, haykırış, haykırma |