Yılların sayısızlığına
Onunla uyandım bir sabah,
Kış günüydü; Dışarısı soğuk, yağmurlu, kasvetli. Ama kendisi bir güneş olduğundan habersiz... Kollarımda beni ısıtan, kucaklayan sarıp sarmalayan bir güneş... Tanıştığımız günde öyleydi, Tıpkı bugün gibi soğuktu, kasvetliydi. Ondan önceki hayatımın özeti idi adeta... O hayatıma girince bütün bulutlarım dağıldı, yerini güneşe saldı... O gün bugündür, içimi ısıtan, beni bütün bulutlardan arındıran, koskocaman ve sımsıcak bir güneş oldu içimde... Ben bir dünyayı sığdırmışım içime ve onu öylesine çok sevmişim ki, sanki dünya onunla yeniden başlamış gibi... O kadar çok sevmişim ki, Gözlerinde merhameti, dudaklarında ateşi, kalbinde tertemiz bir sevgi görmüşüm... Onun hayatındaki değersizlikleri silip, ona tertemiz ve kocaman bir sevgi vermişim... Güneşi değildi beni benden alan. Güneşe aşık olsaydım, geceye yazık olurdu, Ben ona aşık oldum , yüce merhametine,kalbine ve tüm evren benim oldu... Benim evrenim, kainatım o... Ama bir yangının içinden çıkmış iki ateş parçasıydık. Dumanlar içinde ışığa hasret kalmıştı yüreğimiz, Ne arkasına bakmadan koşacak kadar dirençli, Ne de yaşadıklarımızı bir hamlede silebilecek kadar cesaretliydi bedenimiz. Aynı yerimizdeyiz. Ne vazgeçebildik doğrularımızdan, Ne de vazgeçirebilirdik yüreğimizi bu hesapsız aşktan... Acı verse de, yüreğimizi yakıp kavursa da vazgeçemiyoruz birbirimizden... Başlarda anlamıyorsun geceler arttıkça canına değmeye başlıyor gerçek, Canın çıkar gibi yanıyor. Kansız kanıyor yüreğin, Önceleri şaşıyor gözlerin Sonra; Sonra bir cam kırılıyor içinde Bata bata acıtıyor göğsünü Kuşlar uçuşuyor dallarından Her biri bir yana Sonra; Sonra ölüyorsun yavaş yavaş Yavaş yavaş çöküyor herşey... Bizim çökmeye gücümüz kalmadı, Bundan böyle yanalım, Aşk kavursun kalbimizi sebepsizce, Biz yeter ki biz olalım, Seninle yeniden bir dünya kurup yeni bir biz yaratalım... İyi ki tanımış mıyım seni ? İyi ki tanımış mısın beni ? Kasvetli geçen günlerimizin, aşk dolu kalplerimizin hatırına... Beni sımsıkı sarıp, Kokumu içine çekip boynumda uyuyan, Kainatımı ısıtan güneşim, Aşkımın Gül’üne... Tanışma yıl dönümümüz’e, Bir Müslüm Gürses... |