LalDoğa şahitti Ve ben oradaydım Gördüm! İki gözüm önüme aksın ki gördüm Aklım ebediyen tutuklu kalsın bir zindanda, Kalbim lal olsun ki gördüm! Hasretle sarışmıştı kolların sana Asırlar sonra Ayaklarını öpüyordu kumlar, İrili ufaklı çakıl taşları, Deniz kabukları, Su yosunları... Deniz, kokunu çekiyordu ciğerlerine Dağ gözlerini giyiniyordu Gemiler geçiyordu gözlerinden, Gemiler hüzün yüklü... Turnalar geçiyordu Martılar sesinde su içiyordu Yüzün güneşin yüzünü okşuyordu Bir anne şefkatiyle Kumral saçların öfkesini dindiriyordu rüzgârın Rüzgâr ılınıyordu... Gördüm! Uçurtmalar yüzünü çiziyordu gökyüzüne Yüzünde çocukluğum Yüzünde köyüm vardı Bir türkü dinliyordu seni Bir şiir seni okuyordu... Ah elleri kır sevgilim Ellerinin değdiği yer papatya kokuyordu Kekik kokuyordu... Biliyor musun, Kalbime büyük saygı duydum, seni sevdiği için... Sevgilim! Sen bir çiçeğin yüzündeki ilkbahar sevincisin Sen, istiridye kabuğundaki o muhteşem incisin! S.U. Serkan Uçar 29.01.2022 |