KAVŞAKTASolgun yüzümde asılmış durur sahte bir tebessüm, Kuru bir güz yaprağı gibi sapsarı, cansız Ve yağı tükenmiş kandiller gibi bakar gözlerim... Şaşkın beynimde bağdaş kurmuş günahlar -ki elâ gözlerinden kalma hatıralardır hepsi-, Sırtımda küfeler dolusu uyunmamış geceler Ve yüreğimdeki dayanılmaz ağırlık, Çözümsüz bilmeceler... Hani, o her çiçeğinden aşk kokladığım bahçem, Nerde yüzüme her değişte Mutluluk dolu düş yağmurları yağdıran o kızıl saçlar Ve nerde dallarından güneşli sabahlar topladığım ağaçlar? Şimdi, kuru dallarında hevenk hevenk hüzün Ve sislenmiş gözümde Solgun bir resim gibidir yüzün... Bir yol ayrımındayım şimdi; Bir yanda kasırgalar, tayfunlar; gerçek yaşam, Bir yanda dipsiz bir kuyu; sevgi... Kırlaşan sakallarıma inat, karardıkça güneşin rengi Elâ bir bakışın hatırasıdır yaşama tutunduğum tek dal, Ben, tükendim, kaldım bu kavşakta canım, Bâri sen, hep öyle güzel, hep sevgimle kal... Ünal Beşkese (2008) |