ŞÖVALYELİK KILICIMI
Diyorsun ki çok üzgünüm
Bu dünya benim için boşluk Doldurulamaz kayıp bir çukur Zifiri karanlıktır zaman, yazgı gözümde Güneşim parlamayacak. Diyorsun ki! boğuluyorum, nefessizim Tutunduğum her şey elimde kalıyor Kırık dökük virane eller Yaşama tutunmuş az çeyrek Direniyor denilse de. Soruyorum sizlere şimdi Cevabını verebilir misiniz? Yanıtlarınız canımı yaksa bile Söyleyin lütfen... Korkusuzca, özgürce. Artık çok tehlikeliyim biliyorum Düşünüyorum çünkü bende Öyleyse insanım demek ki, canlı varlığım İşitip duysun ki tüm evren İnadım inat... Varım diyorum. Yaşam sofrasıysa kendim kuracağım Kurallarım Tanrı buyruğu olacak İlk emirdir okuyacağım Kendi el yazımla yazarak Buyruğu asacağım. Buyur edeceğim hak adına Başı dik, gözü pek, alnı ak, yüreği mert olanları Şövalyeliğin kanununu ilk Yeni baştan yazacağım. Sileceğim defterimden Kıvrımlı oynak olanları, sinsi zehir yılanları Hakça paklayacağım Mühürleyip saplayacağım orta yerinden Şövalyelik kılıcımı. |
senin insanlığın
bütün kılıçlardan evladır bilmez misin...
saygılar sevgiler