ŞUBATIN OTUZUNDA
Mevsimler tükeniyor bu kaçıncı sonbahar
İnan sensizlik çile kalbim hasretle yanar Selamlar saldım sana gel dedim gelmedin yar Şubatın otuzunda geleceğim diyorsun Bağrıma taş basıp da özlemini çekerim Gönlümün bahçesine sevgimizi ekerim Ağlayan gözlerimden kanlı yaşlar dökerim Şubatın otuzunda geleceğim diyorsun Göz göz oldu gönlümde ayrılığın yarası Sayende gurbet oldu iki dağın arası Gel de güldür yüzümü sensiz viran burası Şubatın otuzunda geleceğim diyorsun Seni sevmek istiyor yüreğimdeki yasa Yoksun diye mutsuzum inan bitmiyor tasa Son kez olsun göreyim bilirsin ömür kısa Şubatın otuzunda geleceğim diyorsun Kalbimde abidesin sen yıllardır hep duran Ruhum hasret kokuyor vefasız buram buram Yakıp gittin gönlümü gör ki eyledin viran Şubatın otuzunda geleceğim diyorsun ... NURAY ÇAĞLAYAN YILMAZ |
O vefasız ya hesap bilmyor ya da dayak yememiş. Eğer bir gün bu kurnazlıktan vazgeçip dönmeye karar verirse, siz de kırmızı kar yağdığı zaman kabul edin onu.
(Not: İkinci dörtlüğün birinci dizesinde "Bağrıma taş basıpta özlemini çekerim" derken, dahi anlamındaki -da ekini ayrı yazmak gerekir. "...taş basıp da...." şeklinde)
Selâmlar, sevgiler...