Takvim yaprağında
Takvim yaprağında
Saatin yelkovan dönüşünde Doğup batan güneşinde Akşam ile gecenin yer değiştirmesine Elle tutmaya kalksan tutulmayan zamanda Dur desen de durmayan Su gibi akan bir ömürdür Adına yarın öbür günler Bazen kah kaha atıran Bazen gecenin sessizliğinde Ruhunu derin düşüncelere daldıran Gözlerde uykuya firar ettiren Gelecekle geçmiş arasında Benliğimi kayıp şehrin Numarasız adresiz sokaklarında gezdiren Sen deyilmisin koca yalan dünya Haksızlığın şaha kaltığı Nefsinin esiri olmuş Vicdanın sesine sağır Gerçeğe kör bakan İki ayaklı insan hiç ölmeyecekmiş gibi Kibrinden kul olduğunu unutup Hakkı duymayan kralım deyip Can yakan unutma ektiğini bir gün biçersin |