KİRAZ AĞACI (23)
Ocağın 20’sini geçtik,
havalar burada günlük-güneşlik! Daha vakit var, yanıltıcıdır bu kışlar; Sen uyma bu havalara, köküne çektiğin umut suyunu sakla bahara olurmu? Erken güvermeye başlama sakın, sende benim gibi gelecek gerçek güneşli günleri bekle Kiraz Ağacı’m! Dünün acısı, bugünün sızısı beni alıp-götürüverdi bir yerlere; Ülkemde 16 yaşında Bahadır Odabaşı atlayıp intehar etmiş 18.nci kattan, babası Kanun Hükmünde Kararname ile 4 yıldır haksız hapiste yattığından... Diğer bir tıp öğrencisi, adı Enes Kara; Nur Cemaati’nin dinsel baskılara dayanamamış, babasını suçlamış, yakmış kendini, ardında da bize bir video bırakmış. Fotoğrafı ona benzediğnden mi neden hatırlayıverdim birden. Kaiser-Lautern’li Yasin’i(*) birazdan sana onu anlatacağım Kiraz Ağacı’m. Düşünebiliyormusun sen, koca gövdenin tek bir çekirdekten geldiğini senin? Bende öyle tek hücreli tohummuşum, ana karnına konmuşum. Seninki Toprak ana, doğansa güneş, su ve hava. Hiçbiri hiçbirşey beklemiyor senden, ne onlardan sorumlusun sen, nede tohumlarına yani çekirdeğinden yarattığın fidanlarına. Ama babaysan sorumlusundur tüm çocuklara. Yalnızca kendini düşünmeyeceksin, başkalarının da “Can” olduğunu bileceksin dokunmuyorsa iyiliğin onlara, kötülükte etmiyeceksin! İlkin tarihleri gerçek sırasına koymam gerekli; Ben burada 10 yıldır emekliyim, bir yandan da dertliyim. Sıkıntım parasızlıktan-falan değildir, yalnız ve kimsesizliğimden gelir. 30 yıl boyu çok iyi çalıştım, kendi muayenhanemde paraya-para kattım. Hani ressam olmayı düşünürken, olunuyormuş meğerse birden “Meşguliyet ile Tadavi uzmanı”. Buraya, Almanya’ya, Krautheim’e gelişim bile raslantı. Gönül eylendirmek, kız, lisan ve gençlik sefasında her yıl Fransa’da Bağbozumu yapardım Kiraz Ağacı’m. Yıllardan 1972; “Bağbozumu 1 ay sonra!” deyince şarap kooparatifi kalıverdim Prene Dağlarında, eli bağrında. O yıl kış kırağası varmış ve üzümler henüz hammış. Etrafta sürüneceğime parasız, bu “Özürlüler yaşam merkezi”ne geldim bende, rızasız. Geliş o geliş Kiraz Ağacı’m, 40 yıldır burada çakılı kaldım. Emekli maaşıma ek 500 Yuro’luk iş bulma hevesi ile; -Vergisiz-faturasız devletin emeklilere hediyesi de- 2015 yıllarında “Haydi bir Kayserslautern’e gideyim.”Dedim. Hem unuttuğum fransızcamı ilerletirim, -Fransa orada kapı-komşu da- hem bir iş bulurum, hemde eğlenmiş olurum. İş için bir muayenehanenin kapısını çalınca, birinde bir ilgi-bir israr; “Kalacak yer bile var” Teklifini de alınca, fırsatı kaçırmadım, ve Yasin’i de bu tedavi yerinde ilk olarak tanıdım. Kiraz Ağacı’m. Yasin gündüz pantolon, gece entari giyiyor, dertli anne herşeyi biliyor, babasını küçükken uyarmışlar, kabul etmeyince geç kalmışlar. Almanya’da ergenlikten önce gençler ameliyat ve hormon tedavisi görünce, cinsiyet değiştirmek mümkün ama bir Türk’ün? Bu bir! İkincisi ise seni ne kadar üzecek kimbilir? 2010 yıllarında yeni bir olay! Söylemesi kolay; 15 yaşında bir türk ve zekasının üstünlüğü ise çok büyük, testler 120 ün üstünde, bazende 150’lere vuruyor. -Almanza”da normal zeka derecesi 60 ila 80 oluyor- Babasına ispat ve durumu anlatmak için hemde, kendi zekamıda ölçtürdüm bende; 72! Onunki ile mukayese nedir ki? Ailesine 800 yuro teşvik parası, çocuğa birde aylık 400 yuro ceplik cabası; “Salem” denilen lüks bir yatılı okulda karşılıksız burs, Baba ise sus-pus, dinlemiyor ne söylesem; “Günahtır-yazıktır, Allah’dan kork” Bile desem; “ Okul kız-erkek karışık mı, yemekler “Helal” mı, mescidi varmı, oturaklı mı helalar?” Aman Allah’ım ne abuk-sabuk sorular! O günden beri bu çocuğu birdaha görmedim, bir cami de hafız olduğunu öğrendim. Eğer doğruysa rivayet; “Allah, allah!” diyerek aşşağıya atmış kendini yüksek bir binadan, ölü gövdesini bizelere bırakmış, hiçbir iz kalmamış bu yüksek zekadan, Dediğim gibi; Baba isen sorumlusundur tüm çocuklara. Düşünmeyeceksin yalnızca kendini, başkalarında da “Can” olduğunu bileceksin dokunmuyorsan iyiliğin onlara, kötülükte etmiyeceksin! Seni üzdüm bu kadar, için açılsın diye şenlendirelim şiiri bir güzel haberle; Benim 1 yaşında Sami adında torunum var, fidanımın fidanı yani! babasına soracağım, İzin verirse belki, fotoğrafını bile koyacağım. ve altınada şu şiiri;(**) „Anası bir oğlancık doğurdu bana; (*) KİRAZ AĞACI (21)’in son kıtası. (**) Şair Nazım Hikmet’in “DOĞUM” şiiiri. |