Düşleri nemli şehrin ve teninde dolaşan bulutlar misali tedirginliğim ve dayatılan yaftalardan ayrı düştüğüm ne de olsa zemheride yaşayan bir gülüm ben güneşin ferinde saklı matem aşkın da kayrasında ve yitip gittiğim günbegün ters yüz yaptığım duygularım.

Yalnızlık cepteki akçem…
Ah, hürriyet bildiğim telaşlı sevdalı kalemim.
Bir kalem memuru olabilirdim aralıksız not aldığım
Ömrün rüzgârı iken silip süpürdüğüm
Duygularımın ritminde atan yüreğim
Kelli felli bir adam da olabilirdim reşit kılsaydı beni evren
Gel gör ki memnunum yürekteki iklimden
Dağ taş aşarım gezerim de
Kız başıma sırtlandığım bilumum nazenin hece
Kaybolmak ne ki hem?
Kaybettiklerimin yanında sonunda kavuştum ya kendime.

İzafi bir rota değil
Gamlı bir nota hiç değil.
Alt yazı geçen iç sesimle
Müspet menfi sefilce hecelediğim
En çoksa d/okunduğum her yürek
Sazlı sözlü bir düğün gibi geceyi beklediğim.

Mevzu bahis olansa huzuru duyumsadığım
Huysuz bir kuş gibi çat kapı sabahladığım
Yüreğin kuytusu
Evrenin saklı her kusuru
Nemalandığımsa umudu
Takılı tuttuğum içimdeki rüzgârla
Savaştığım gün ve gece…

Ne sabırlıyım ne de isyankâr
Hayli cebbar bir gölgedir peşime takılan
Rahmet bildiğimse hüzün ve nice duygu kölesi olduğum
Değil kulluğuma binaen sarıp sarmaladığım
Her nazenin insan ve güfte nemalandığım
Varsa yoksa kâinatın bestesi birlikte yuvarlandığım
Ve Rabbime duyduğum aşk ve özlem
Karekökü ise mevsimin
Bir daldan koptu kopacak sallandığım
Yaprak misali ait olduğum elbet evren ve sadakat yüklü
Yüreğimde ne çok kıvılcım.

Bir duygudan diğerine sektiğim
Sarktığım pencereye konan martının
Beyaz teninde saklı hürriyet
Yanlış gelmişim belli ki dünyaya
Öykündüğüm nice duygu ve kuşku ufku sahiplenen
Bir gülüş bir umut
Bense bazen seferi bir yıldız tutulduğum
Mehtabın tutkusu iken sevgi
Aşka hurra serptiğim özlemi
İçime çektiğim bir zaman diliminde
Saklı heyecan yarıladığım ömre atıfta bulunduğum
Varsa yoksa için için yanan
Bir semazen.

Hayatın da gizemi
Ötesinde dünyanın saklı tuttuğum içimdeki cenneti
Kurduğum alarm gibi şiire zamanı:
Zamanı örttüğüm bir masa gibi
Varsın dağınık olsun kıblesi
Yüreğimde esen bir rüzgârın neşeli sesi
Bakmayın siz gizli gizli
Ağladığıma varsa yoksa kendime sitemi
Bolca döktüğüm bir tuzluk gibi
İçimde saklı binlerce şiiri
Dikerken sevginin g/iziyle
Aşka hürmet ettiğim de ömrün günce
Yazmanın şevki ve hüviyeti
Nasıl ki aşka ilk günden zimmetli…