HAYAL PERDESİ
Tuhaf haleler sızardı
Zemin üstü dairenizin Aralanmayan, sararmış Dantelli perdesinden Gül kokusu alırdım hep Asfaltı çatlak, kaldırımsız Sokağınızdan geçerken. Eski bir nağme gibi, Geçmişken günler haftalar, Yakalarım kalkık, Hafif çiseler altında Koşar adım yürürken, İlişti yine gözüm Perdelerinize istemsiz. Bu sefer de kapalıydılar, Ancak önünde siz vardınız. Fransız balkonunuzdan sarkan Begonvillerle sohbetteydiniz. Teninizden fark ettim, Perdedeki hale sizdiniz, Maşuk da sizdiniz, ışık da siz. Oysa benim için Hep bir hayal hanımdınız, Hiç tesadüf etmediğim, Görmeyi beklemediğim. Bu yüzden şaşkındım, Duraksadım, afalladım, Gerçekleşen hayalime Öylece bakakaldım. Başınızı kaldırıp Bu halimi gördünüz Ve ziyadesiyle güldünüz. Kaçak sevdaların Yasak şarkıları gibiydi Bir göz kırpışınız, Felekleri böyle mi şaşırtır? Ne kadar da yaklaşsanız, Zaman beni o kadar mı kaçırtır? Gözlerinizden, sizden, Belki de herkesten Ama her şeyden… Sevgiyle kalın, böyle kalın, Hoşça kalın, hayal hanım… EROL TASLAK |