KELİMELER
KELİMELER
Yanımda sen varken acele yetiştiğimiz, Karşıyaka’nın emektar iskelesinde, Bayram yerlerine koşan bir çocuk gibi, Küçüklük heyecanım canlandı içimde. Açılınca kapılar hızlı adımlarla ilerledik, Vapurun sol yanında İzmir’i seyredip, Birer sigara içmek istedik, istedik de, Hava temizdi, bu fikirden vaz geçtik. Ahşap zemin gıcırdıyordu her adımında, Bense, ayaklarını takip ettim arkanda, Bakışlarımızla karar verip oturmuştuk, Şehir hatları vapurunun iskele tarafında. Karşıma geçtin, kollarını iki yana atıp, Sağına dönerek İzmir’i seyrediyordun, Gözlerini kısarak, saçlarını imbata açıp, Egenin incisini ruhuna dolduruyordun. Hissettirmeden baktım senin yüzüne, Teslimiyetçi bir huzur okunuyordu, Aralıklarla kapattığındaysa gözlerini, Elimin imrendiği rüzgar saçını yalıyordu. Senin manzaran İzmir, benimki sendin, Ne muhteşemdin, seyrine doyulmuyor, Uzaklarda süzülerek giden Kordon, Manzaramın boynuna çok yakışıyor. Kıyı kenardan geçip Konak’da indik, Yavaş adımlarla saat kulesini geçtik, Pasaport’a ilerlerken ellerimiz boştu, Yine de elele olduğumuzu hissettik. Alsancak sahilinde bir daha izledim seni, Denizin kokusunu göğsüne çekiyordun, Yaşadığın çocuksu sevinci seyrederken, Aklından geçenleri okumak istiyordum. İki kumru gibiydik, bir şeyler yiyelim dedik, Etrafta göremedim, faytona binemedik, Kordonboyu’nda yürüyüşü kısa kesip, Kemeraltı’nda dinlenerek kumru yedik. Dönüş için Konak iskelesine ilerledik, Bu sefer vapurun pupa kısmına geçtik, Üstümüzde uçan martılara bakarken, Gülerek onlara hedef olmamak istedik. Vapurun en arkasında kollarını açarak, Esintinin ahengine bırakmıştın bedenini, Vücudun sanki körfezden besleniyordu, Özgürlük, seni bir başka güzel yapıyordu. Sarılıp öpüşen çiftler vardı yanımızda, Ne yalan söyleyeyim çok kıskanmıştım, Arkandan gelip sana dokunamasamda, Aslında kalbimi, yüreğine yaslamıştım. Düşmemek için birbirimizi destekleyip, Dalgaların salladığı vapuru terk ettik, İtiraf ediyorum dokunmanı sevmiştim, Bunun için dalgalara teşekkür ettim. Ben hayatımda içtiğim en güzel birayı, Karşıyakalım, sen karşımdayken içtim, Deniz yeşil, gözler yeşil, ben sessizdim, Seyrettim sadece, dudaklarını dinledim. Gece çöktüğünde sahildeki betonlarda, Ben uzandım, sen ayaktaydın yanımda, Birlikte seyretmiştik ama tek başımıza, Yükselen dolunayı İzmir’in semalarında, İnceler bakışına cevap verecektim de, Boğazıma tıkadım, çıkmadı kelimeler, Kelimeler, ah o kahrolası kelimeler, Belki de asla sana söylenmeyecekler. Dans eder gibi adeta ilerledin önümde, Açık dolgu topuklar elinde sallanıyordu, Yalınayak üzerinde yürüdüğün çimenler, Dilsiz bir aşk masalına tanıklık ediyordu. Gençliğimin şehrine yıllar sonra gelince, Seninle fark ettim, dile getiremezdim önce, İzmir mi güzeldi, sen mi güzel bilemedim, Ama ben seni hiç böyle güzel görmedim… EROL TASLAK |