BU ŞEHRİN IŞIKLARINI HİÇ YAKMADIM
Sen gittikten sonra bu şehrin ışıklarını hiç yakmadım
Hep siyah beyaz sabahlara uyandım Aynaya baktığımda bakışlarım mülteciydi ve benden çok senin yansıman vardı İçimi darmadağın eden yalnızlığıma söz geçiremiyordum Yoksun tenime rüzgar değse kanıyorum Ciğerlerim patlayacak kadar solumak istiyordum seni Ama sen yoksun,yokluğun kurulabilmesi zor bir cümle Acı ve kanamalı yürekte varken matem... Şimdi nasıl tarif edilebilir ki veda kabusları Sabah uyandığımda soğuk ve kimsesiz Bir yalnızlığı evlat edilmiş olduğumu bilmek.. Anlatamam sensizlik sessizlik, sensizlik yoksulluk, Sensizlik kimsesizlik demek Ve ben sensizim ve kimsesizim ,yoksulum zaten.. Hiç gitmediğim,coğrafyasında hiç gezinmediğim Bir şehrin arka sokaklarında kaybolmak gibi bir şey Ve maktülüm yalnızca gözlerin olmalıydı Her baktığımda düşüyormuş hissine kapıldığım gözler.... sensizlik yoksulluk yoksulluk ise sessizlik demek Sen şimdi yoksun ve ne zaman Gülümsemeye kalksam,soğuk bir kaldırım taşına, Yüz üstü düşer sevinçlerim.... Çıkıp geldiğin bir sabahı düşlemekten baska bir çarem yok Ve anlıyorum ki sensizlik en büyük çaresizlik.. D-E-M ( Akgün akgün) |