bakma öyle*// . . . kolu kanadı kırılmışsa, pıhtılaşmışsa kalbi delik kaleminin deniz olur deniz mürekkebin yaladıkça tenini imbat, tuz olur kirpiğin ağladıkça üşür, üşüdükçe yosun giyer bedenin bakma öyle bakma derin yüzme bilmem boğulur nefesim bir gece ya da bir şiir tütsüle dudağına sırf anla beni diye hatırıma sarıl bir boşluğa sarıl birden fazla sev, seviştir sevilerini bir düş mezarlığında ve dans et benimle ilahi bir tragedyanın buğusunda bakma öyle bakma serin biraz da olsa empatik ol istedim kim ister ki yazısız duvar, yatısız aşk olmayı çukursuz bir yastığa uyanmayı.. her bakir sabahın en azılı katiliyim ölüm kadar çizgisiz, aşk kadar tarifsizim sen hariç yıkadım bütün cenazelerini kalbimin... bakma öyle bakma demeyeceğim gör bak gör ne haldeyim . . . // ilhanaşıcıocakikibinyirmiiki |
Saygılarımla.