EY GÖNÜL TÜRBÜLANSI
gözleyeceğiz muhakkak
gecenin izbeliğinde raks eden ayı şemsin batışında ki yaygarayı gözleyeceğiz bir sevda ki : yılan gibi kıvrılmış duruyor gündemimiz de vaveyla mı ? manolya mı ? hülya mı ? çığ süt emmeler absürt gülmeler canlar ıssız kıyamet cananlar kifayetsiz töhmet sokaklar yangın yeri kalmamış helalin alın teri ey gönül türbülansı ey yürek fırtınası ey devrin muamması bize zindan ettiler bu dünyayı peş peşe yolcu ettiler yılgın yılları ve dingin umutları kıra kıra iyice ütopyaya çevirdiler Mezopotamya’ ya değil |