Benim sokağım
İndik köy arabasından yöneldik çarşı başına
Sağımda tertemiz bir sokağın başı Taşlar iffetle örülmüş Nakış gibi rengarenk uzanır gider Zayıf kalmış duvarlar var Kimi yerlerine briket parçaları tutturulmuş Az ilerde elma şekeri satan bir adam Sepet içinde tatlı mı tatlı elma şekerleri Yanında birikmiş çocuklar Zorlanıyorlar seçmekte irisini ufağından Simitçi çok emindir simitlerinin taze olduğundan Yoksa niye bağırsın öyle "taze simit var" diye Sokağın ortasına doğru at arabası gelir karşımdan Üstünde koca koca karpuzlar Vurunca bıçağı görünür kırmızının en koyusu Bağırır karpuzcu kesmece bunlar kesmece diye Daha ilerde meyan şerbetcisi Orda bir yerde lahmacun fırınından gelir mis gibi kokular Sokağın çıkışına yakın işte gözlerimin aradığı yer Hadi tut elimden baba girelim şu dükkana Her kabın içinde ayrı bir renk Beyaz olan sadedir kahverengi çikolatalı Bak bu sarı limonlu kırmızı çilekli Üç gündür hayaliyle beklediğim bu gün Benim hiç unutamadığım dondurma günümdür. |