Cühela MeydanıGeçtin biliyorum; Kırpılan kır ikindi yağmurları Acı yüzlü baharların son demi Arpa boylarında nasır eller Orakların ışıltısında harman Demli çaylar banıldı ekmeğe Kuru nidalar düştü sıcacık Gelmez zamanların Bitmez ahları/ Çağlayan… Biri dedi! Kanmayın bu aklı evvellere Cühela meydanı kurulmuş Adam çarpıyorlar/ Bir sigaraya bir Patiska mendil Uçları da dantel siz Anamın patik örgüleri Babamın mestleri için Hep burnu yırtık Hep başı mağrur Kadifeden kim giysin Ancak çuldan örgülü İçlikler üstlükler Eski parçalar Anlam kazanırdı Kırk yamalı bohçada Paralanmış goncada Ne güzellikler var; Yârin yanağından başka Sen şöyle dur dediler/ Tekrar ağızlarını açana kadar Bekliyorum bacada… Kırmızı gül harasında gelir Sevdam kollara… Bu cühela meydanında…/ |